Giyilebilir sanat ifadesiyle moda


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: DENİZ ATİK

Danışman: Ata Yakup Kaptan

Özet:

İnsanlık tarihi boyunca tanık olunan politik, ekonomik, sosyolojik, kültürel değişimlere paralel olarak sanat akımlarının; dönemlerin estetik algıları dâhilinde paralel bir gelişim izlediği gözetilmektedir. Henüz moda teriminin kullanılmadığı dönemlerde bile toplumların öznel giyim alışkanlıklarının, dönemlerin sanat ve estetik unsurlarının ilhamı ile geliştiği söylenebilir. Sanayi öncesi toplumlarda giyim alışkanlıkları bireylerin toplumsal yapıdaki konumlarının göstergesi niteliğindeydi. Sanayi Devrimi sonrasında beliren tüketim algısı, giyinmeyi ihtiyaç olmaktan çıkarıp endüstri kültürünün döngüsüne alet etmiştir. Fransız İhtilali sonrasında beliren moda terimi; giyimi klasik ürünü olarak belirlemekle birlikte davranış, yaşama ve giyinme biçimi gibi geniş ifadeleri nitelemektedir. Zamanla kavramsal karakterini ön plana çıkaran moda terimi her alanda etkili bir rol üstlenmeye başlamıştır. Zanaat ve sanat kavramlarının birbirine yaklaşması ile başlayan moda ve sanat etkileşimi, temeli tasarıma dayanan bu iki alanın birbirine bağlanacağının ilk habercisi olarak görülebilir. Sanat ve modanın arasındaki sembiyotik ilişki kendini modernleşmenin ilk zamanlarından itibaren gözlemlenen sanatçı ve moda tasarımcılarının birlikte gerçekleştirdikleri çalışmalarda göstermeye başlamıştır. Bazı yorumcular iki alanın birbirlerinden farklı olduklarını sıklıkla dile getirirken, moda ve sanat ifadelerinin bir disiplin çatısı altında olamayacağını savunmuşlardır. Zamanla etkileşim sürecinin izlediği yol bizi disiplinlerarası sanat yorumlarına götürmektedir. Değişen estetik algı ile birlikte başkalaşan bu eserler, kendilerine moda ve sanat alanlarını ayırt etmeksizin bir yer edinmeye başlamışlardır. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında sanatın genel karakteri ile var olan değerler ve kesin yargıların zamanla aşılmaya başlanması, geniş sınırlara sahip post-modern yaklaşımı ortaya çıkarmıştır. Post -modern dönemin esnek karakteri ve farklı estetik algıları ile ortaya çıkan eserlerde sanatçıların ana fikri izleyiciye en etkili biçimde geçirmeyi denerken yararlanabilecekleri malzeme ve kurgu biçimlerinin yelpazesi sınırsızdır. Sanatçılar farklı disiplinleri tek paydada buluşturarak etkileşimin ötesinde birbirlerinin alanlarında sınır gözetmeksizin yer almalarını sağlarken; estetik biçimlerden, malzeme ve konu seçimlerine kadar özgür davranabilme yetisine sahip olmuşlardır. Bu çerçevede ortaya çıkan giyilebilir eserlerin post -modern dönem estetik yargılarına bağlı bir sanat yorumu olduğunu, farklı perspektiflerden bakarak söyleyebiliriz. Bu araştırmanın amacı; giyilebilir sanat tasarımlarına farklı perspektiflerden bakarak postmodern dönem yapısı içerisinde sanat eseri olarak algılanabilir olduklarına ışık tutmaktır. Disiplinlerarası sanat ortamında yeşeren bu giyilebilir sanat eserlerine gelinceye kadar geçirilen süreçte giyim teriminin ve giyinme fiilinin kavramsallaşması, haute-couture kavramının tarih boyunca geçirdiği başkalaşım ile yaratılan sanat formlarına dönüşümü sanat tarihinin kronolojik sırası ile incelenmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda modayı dönemin estetik algısına dayanan bir sanat formu olarak ele alan kaynak sayısının kısıtlı olduğu görülmüştür. Günümüzde disiplinlerarası sanat faaliyetlerinin son derece artmış olmasının araştırmanın konusunu önemli kıldığı düşünülmektedir. Araştırmanın özü sanatın tanımına dayandığı için konu sanatın doğuşu ve farklı sanat yorumları ile başlamaktadır. Sanat tarihinde moda teriminin doğmasına ortam hazırlayan önemli sosyal, toplumsal, siyasi ve ekonomik gelişmelere yer verilirken görsel sanatlar sanat kavramının; giysi modası ise moda kavramının ifadesi olarak belirlenmiştir. Devam eden bölümlerde giyilebilir sanat kavramı postmodern dönem sanatı ve estetik yapısı ele alınarak görsel bulgular dâhilinde incelenmiştir. Çalışma nitel araştırma tekniği ile yapılmıştır. Veri toplama tekniği olarak doküman analizi kullanılmıştır. Türkçe ve yabancı dilde konu ile ilgili olarak düzenlenen kaynaklar analiz edilmiştir. Betimsel analiz tekniği ile belirlenen veriler, belirtilen yargıyı ifade edecek görsellerle desteklenmiştir. Atıf ve alıntılar çalışmanın bölümlerine göre düzenlenmiş, ulaşılan bulgular bölümler dâhilinde yorumlanmıştır.