Bu çalışmada, okul öncesi ve müzik öğretmeni adaylarının kapsayıcılık değer başlıklarına yönelik görüş ve metaforlarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda kapsayıcılığın değer başlıkları incelenmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji temel alınmıştır. Ölçüt örneklem ile belirlenen çalışma grubunu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Müzik Öğretmenliği ve Muş Alparslan Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği lisans programlarının 4. sınıfında öğrenim gören 36 öğretmen adayı oluşturmuştur. Yine araştırmanın çalışma grubu oluştururken bu öğretmen adaylarının yüksek-orta-düşük gelir düzeyleri (her bir düzey için 12 öğrenci) ve cinsiyet durumlarına (kadın ve erkek sayısı eşit olmak üzere) dikkat edilmiştir. Veri analizinde tümevarımsal içerik analizi kullanılmış, veri setleri kodlanmıştır. Araştırma sonuçlarında “kapsayıcılık” başlığı altında ele alınan kavramların öğretmen adaylarının zihinlerinde yer eden anlamları ortaya konulmuştur. Öğretmen adaylarının kapsayıcılık değer başlıklarına ilişkin kavram yanılgılarının olduğu (hak, sürdürülebilirlik, şiddetsizlik vb.), bu kavram yanılgılarının “kapsayıcılık” kavramının kendisinde var olan karmaşa ile ilişkili olması sebebiyle, özellikle Türk eğitim sistemi bağlamında kültürel değerler dikkate alınarak yeniden ele alınması gerektiği önerilebilir. Bu noktada eğitim teorisyenleri, kültür ve edebiyat alanında çalışmalar yapan eğitimciler ve öğretmen yetiştiricilerle birlikte politika yapıcıların ortak bir çalışma yürütmesi önerilebilir.
In this study, it was aimed to determine the views and metaphors of pre-school and music teacher candidates towards the value titles of inclusion. In this direction, the value titles of inclusion were analyzed. The study was based on phenomenology, one of the qualitative research methods. The study group, which was determined by criterion sampling, consisted of 36 pre-service teachers studying in the 4th grade of Ondokuz Mayıs University Music Education and Muş Alparslan University Preschool Education undergraduate programs. Again, while forming the study group of the research, attention was paid to the high-middle-low income levels of these prospective teachers (12 students for each level) and gender status (equal number of men and women). Inductive content analysis was used in data analysis and data sets were coded. In the results of the research, the meanings of the concepts under the title of "inclusion" in the minds of pre-service teachers were revealed. It can be suggested that pre-service teachers have misconceptions about the value titles of inclusion (rights, sustainability, nonviolence, etc.), and since these misconceptions are related to the complexity inherent in the concept of "inclusion" itself, it can be suggested that it should be reconsidered by taking cultural values into account, especially in the context of the Turkish education system. At this point, it can be suggested that educational theorists, educators working in the field of culture and literature, teacher trainers and policy makers should carry out a joint study.
