Üçpınar Kaya Kiliseleri*


BAŞAK O., YİĞİTPAŞA D., YİĞİTPAŞA N. T.

Arkeoloji ve Sanat, cilt.0, sa.159, ss.117-130, 2018 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 0 Sayı: 159
  • Basım Tarihi: 2018
  • Dergi Adı: Arkeoloji ve Sanat
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.117-130
  • Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Doğu Anadolu’nun doğusunu kendilerine mesken tutan, Demir Çağı’nın en önemli aktörlerinden biri olan Urartular, yaşam mücadelesi verdikleri Anadolu’nun dağlarında inşa ettikleri eserlerin çoğunu da yine her taraflarını kuşatmış olan dağları oluşturan kayalardan yararlanarak yapmışlardır. Dağları dize getiren bu halktan sonra, buraları kendilerine yaşam alanı seçen Ermeniler de çoğu kez doğanın kendilerine sunmuş oldukları kayaları işleyerek onlardan yararlanmayı başarabilmişlerdir. Urartu ve Ermeni döneminden kalma çok sayıda eserin yer aldığı Van ve çevresinde, özellikle anakayadan yararlanılarak yapılmış bazı yapıların, hem dönemsel hem de işlevsel olarak zaman zaman karıştırılabildiklerine tanık oluyoruz. Bunların başında ise anakayanın oyulmasıyla oluşturulmuş kaya mezarları ve yeraltındaki örrme mezarlar ile dinsel yapılar gelmektedir. Bu konuyu burada ele almamızın nedeni de 2009 yılında TÜBİTAK tarafından desteklenen bir projede, kilise olduğunu düşündüğümüz yapının, iki katlı bir Urartu mezarı olarak tanıtılmış olmasıdır. Bu çalışmada Van İli, Gevaş İlçesi, Bağlama Köyü’nde yer alan Üçpınar Kaya Kilisesi I-II tanıtılarak, mimari özellikleri üzerinde durulacaktır. Mezar olduğu ileri sürülen yapının gerek kiliselerin yapım tekniğinin farklı olması, gerekse Ermenice bir yazıtın olması ve apsis ile naos gibi birtakım döşemlere yer verilmiş olmasından dolayı buranın Urartu Dönemi'ne ait kaya mezarlarından ziyade her iki yapının da kilise olduğu düşüncesindeyiz.
The Urartians were one of the most important actors of the Iron Age settled in the eastern partsof Anatolia. Majority of their works in this mountainous region of Anatolia, where they struggledfor life, were constructed by using the rocks in the mountains surrounding them. Following thesepeople who brought the mountains to heels, Armenians chose this region as their living space.Armenians succeeded in using these rocks offered by the nature mostly by carving them. Vanprovince and its surrounding area host many works left from the Urartian and Armenian periods.Some of the structures that were constructed using bedrocks lead to confusion about the periodthey were constructed in and the function they were created for. Of these, the leading ones arerock tombs carved from the main rock, underground tombs and religious buildings. The reason whythis issue is dwelt on in this paper is that a structure which is church according to our point of viewwas introduced as a two-layered Urartian tomb in a project supported by TUBITAK (The Scientificand Technological Research Council of Turkey) in 2009. This study dwells on the introduction andarchitectural characteristics of Ucpinar Rock-Cut Church I and Ucpinar Rock-Cut Church II which arelocated in Bağlama village of Gevaş district in Van province. The structure which was claimed to betomb has a construction technique different from the construction techniques of tombs. Moreover,it has an Armenian inscription in addition to apses and naoi in it. Therefore, we believe that bothstructures are churches rather than Urartian period rock-cut tombs.