Kuduz riskli temas olgularının değerlendirilmesi – Canik / Samsun


Creative Commons License

Aker S., Şahin M. K.

Ankara Medical Journal, cilt.16, sa.3, ss.303-312, 2016 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 16 Sayı: 3
  • Basım Tarihi: 2016
  • Doi Numarası: 10.17098/amj.02618
  • Dergi Adı: Ankara Medical Journal
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.303-312
  • Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Bu çalışmada, 2014‐2015 yıllarında Canik (Samsun) ilçesinde görülen Kuduz Riskli Temas (KRT) olguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.   Materyal ve Metot: Kesitsel‐tanımlayıcı tipteki bu çalışmada, 01.01.2014 ile 31.12.2015 tarihleri arasında, çeşitli sağlık kurumlarından Canik Toplum Sağlığı Merkezi’ne (TSM) resmi yollarla bildirilen KRT olgularının incelenmesi sonrası doldurulan, 435 adet KRT Vaka İnceleme Formu değerlendirilmiştir. Bu formlarda, kişilerin sosyodemografik özellikleri, temas eden hayvanın özellikleri ve yapılan profilaktik tedavi yöntemleri hakkında bilgiler bulunmaktadır.   Bulgular: Canik TSM’ye iki yıllık süre içinde bildirilen A grubu bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıkların 435’i (%74,35) KRT bildirimidir. KRT olgularının %76,32’si erkektir. Olguların yaş ortalaması 25,95±0,94 yıl olup, olguların %45,51’i 18 yaş ve altında, %14,02’si ise 6 yaş altındadır. KRT olgularının %75,40’ında temas eden hayvan köpek, %87,34’inde temas tipi ısırma olup %54,71’inde temas eden hayvan sahiplidir. Temas eden köpeklerin %58,20’sinin sahibi vardır. Olguların %41,37’sine 5 doz,  %36,09’una 3 doz kuduz aşısı uygulanmıştır.   Sonuç: KRT’nin erkeklerde ve çocuklarda daha sık olduğu, köpek temasının KRT olgularının önemli bir kısmını oluşturduğu, temas eden hayvanların büyük kısmının sahipli olduğu, sahipli hayvanlarda aşılanma oranının düşük olduğu saptanmıştır. Sahipli hayvanların aşılanma oranların arttırılabilmesi için ilgili mevzuatın sıkı  şekilde uygulanması ve kurumlar arası diyalogun arttırılması gerektiği düşünülmektedir. Sahipsiz hayvanlar da kontrol altına alınmalı ve aşılanmalıdır.  

Objectives: The purpose of this study was to assess the cases of rabies risk contact (RRC) in the district of Canik (Samsun) in 2014‐2015.   Materials and Methods: This cross sectional, descriptive study evaluated 435 Risk Assessment Forms for RRC, completed after the examination of cases of contact officially reported to the Canik Community Health Center (CHC) by various public bodies. These forms contain information about the individuals’ socio‐demographic characteristics, characteristics of the animals involved in the contact and prophylactic treatments administered.   Results: Among all the Group A notifiable infectious diseases reports to Canik CHC during the 2 years’ study period, 435 (74.35%) were RRC reports. Males constituted 76.32% of the RRC cases. Mean age of the cases was 25.95±0.94 years, with 45.51% of subjects being aged 18 or less and 14.02% being under the age of 6. The involved animal was a dog in 75.40% of cases. The type of contact was a bite in 87.34% of the incidents with the involved animal having an owner in 54.71% of the cases. Among the dogs involved in contact, 58.20% of them had an owner. Five doses of rabies vaccination were administered in 41.37% of cases whereas three doses were preferred in 36.09%.   Conclusion: RRCs were more common in males and children, a large proportion of cases resulted from contact with dogs, most of the involved animals had owners and the level of vaccination in animals with owners was low. We think that in order to increase the level of vaccination of animals with owners, the relevant regulations must be strictly enforced and dialogue between institutions should be enhanced. Stray animals must also be brought under control and vaccinated.