Türkiye’nin Uluslararası Hukuk Manevrası: İstanbul Sözleşmesi


Creative Commons License

Çağlayan S.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Dergisi, cilt.3, sa.2, ss.211-232, 2023 (Hakemli Dergi)

Özet

Uluslararası andlaşmalar devletlerarası ilişkilerin geliştirilmesinde önemli enstrümanlardır. Doğru kullanıldığında devlet çıkarlarını maksimize edebilen andlaşmalar, aksi bir durumda ulusal ve uluslararası toplumda ilgili devletin imajını olumsuz etkileyebilir. İstanbul Sözleşmesi bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti için bir sınav mahiyetinde olmuştur. 2011’de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısına ev sahipliği yapan Türkiye, Avrupa Konseyi çatısı altında kadına yönelik şiddetin engellenmesine yönelik ilk müstakil girişimi başlatmasından dolayı insan hakları alanında bir başarıya imza atmıştır. 2018’de geçilen Başkanlık hükümet sistemindeki ilk icraatlardan birinin Sözleşme’den çekilmek olması da aynı oranda Türkiye’nin insan hakları görüntüsünü etkilemiştir. Bu çalışma, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi serüvenini, Sözleşme’den çekilmenin mevcut ve prospektif etkilerini konu edinmektedir. İstanbul Sözleşmesi’nin ve buna dayalı olarak elde edilen iç hukuk kazanımlarının tartışmaya açılması, devletin ve milletin çıkarlarını olumsuz etkileyebilir. Nicel verilere dayalı bazı gelişmeler bu savı destekler mahiyettedir. İstikrar ortamının teyit edildiği Mayıs 2023 seçimleri sonrasında, İstanbul Sözleşmesi’ne dayalı olarak elde edilen iç hukuk kazanımları ile insan hakları alanındakiler başta olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası andlaşmaların, Türkiye’nin ve Türk vatandaşlarının hak ve menfaatlerini olumsuz etkileyecek şekilde politikada gündem maddesi yapılmamasına özen gösterilmesi gerekir. Bu yönde sergilenecek tavır, Türkiye’nin uluslararası toplumdaki imajı açısından önem arz etmekte olup, Türk toplumunun da çıkarına olacaktır.