Postkolonyalizmi Masal Üzerinden Söyleme Dönüştürmek: “Masal” ve “Madam Butterfly Ölmeyi Reddederse”


KIRILMIŞ İ. T.

Dil ve Edebiyat Araştırmaları, cilt.19, sa.19, ss.139-158, 2019 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Derleme
  • Cilt numarası: 19 Sayı: 19
  • Basım Tarihi: 2019
  • Dergi Adı: Dil ve Edebiyat Araştırmaları
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.139-158
  • Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Masallar, dünya edebiyatı haritasında ait olduğu kültürün özelliklerini ortaya koyan en katışıksız edebîtürlerden birisidir. Bugün Türk, Hint ve Alman masalları değerlendirmesinin kökeninde bu özelliğin önemlibir tesiri vardır. 18.yüzyıldan itibaren dünyadaki ekonomik dengelerin değişmesi kültürlerin edebiyattakifaaliyetlerini dolaylı yoldan etkiler. Toplumsal refahın insan yaşantısına getirdiği somut göstergeler zamanla üstün medeniyet düşüncesini besleyen bir unsura dönüşür. Orta Doğu’daki siyasî karmaşayla beraberekonomik zayıflığın yarattığı gerilim, edebiyat dünyasına iki düşünceyi taşır. Yazarların bir kısmı ekonomik yönden güçlü olan medeniyetin tüm unsurlarını öz kültüre taşıyarak kendisine has yeni bir edebiyatortamı sağlamak ister. Başka bir yazar grubu ise maddî varlığın kültürel üstünlük göstergesi olduğu imajını reddeder, kendi edebiyatının değerli ve devam ettirilmeye layık olduğu üzerinde durur. Her iki bakışaçısında oryantalist düşüncenin romantik bir edilgenliğe mahkûm ettiği Doğu imajı reddedilir. Düşüncedünyasındaki ortak tepkinin bazen ortak bir tür olarak masalla ifade edilmesi bu türün mevcut edebiyatdünyasındaki yerini anlamayı zorunlu kılar. Sezai Karakoç’un “Masal” ve Erendiz Atasü’nün “Madam Butterfly Ölmeyi Reddederse” adlı metinlerinde masal, hem kültürel kimliği ifade eden bir araç hem de ironikdili oluşturmanın bir yolu olmuştur. Bu çalışmada ismi belirtilen yazarların masal türüyle Batı dünyasınakarşı geliştirdikleri oksidentalist tavır “ben ve öteki” kavramlarıyla değerlendirilecektir.
Tales are one of the purest literary genres that reveal the characteristics of the culture they belong to on the literature map of the world. Today, this feature has an important effect on the evaluation of Turkish, Indian and German tales. The shift in the global economic balances since the 18th century indirectly affects the activities of cultures in literature. The concrete indicators that social welfare brings to human life turn into an element that nourishes the idea of superior civilization. The tension created by economic weakness along with political confusion in the Middle East brings in two ideas to the world of literature. Some authors wish to establish a new literary environment by moving all the elements of the economically strong civilization to their own culture. Another group of authors reject the idea that economical power an indicator of cultural superiority and emphasize that their own literature is also valuable and worth pursuing. In both perspectives, the image of the “East” which the orientalist thought condemns to romantic passivity is rejected. The joint reaction in the world of thought is sometimes expressed via fairy tales as a common genre and this makes it compulsory to understand the place of this genre in today’s literature world. In the texts of Sezai Karakoç’s “Masal (The Fairy Tale)” and Erendiz Atasü’s “Madam Butterfly Ölmeyi Reddederse (If Madame Butterfly Refuses to Die)”, the tale is both a means of expressing cultural identity and a way of creating an ironic language. In this study, the occidentalist attitude developed by the mentioned authors against the Western world through the genre of tales will be evaluated using the concepts of “the self and the other”.