ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK VE BİLİM EĞİTİMİ (FEN EĞİTİMİ)


Taşkın Ö.

Eğitim Bilim Toplum, cilt.16, sa.63, ss.34-47, 2018 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 16 Sayı: 63
  • Basım Tarihi: 2018
  • Dergi Adı: Eğitim Bilim Toplum
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.34-47
  • Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türkiye’de çok kültürlü eğitim hakkında alan yazınında son on yılda basılmış yayınlar mevcuttur.Ancak akademide, bilim eğitimi ve çok kültürlülük kavramları arasındaki ilişkiye vurgu yapanbir tartışmaya veya konu ile ilgili herhangi bir analize pek rastlanmamaktadır. Bu yazınınamacı dünya alan yazınındaki tartışmaların yansımalarını bilim eğitimi açısından gündemegetirmektir. Ana akım eğitim yayınlarında çok kültürlülük terimi tek başına seslendirildiğindekulağa son derece hoş gelmektedir. Peki, terim bilim eğitimine eklemlendiğinde karşımızanasıl bir durum çıkmaktadır? Tartışma yapılırken eğitimin pedagojik ve epistemolojik yapısınavurgu yapılmış ve ister istemez alandaki kutuplaşmalar evrenselciler ve çok kültürcülerolarak sınıflandırılmıştır. Bir başka sınıflandırma da rasyonaliteyi farklı derecelerde ret edenpostmodernistler, sosyolojik olaylardan etkilenen bir olgu olarak kabul edenler ve biliminrasyonalitesini ve otoritesini savunanlar şeklinde olabilir. Bu sınıflandırmaları yaparkençalışmada adı çok kültürlülüğün aparatları olarak geçen sınır aşımı (border-crossing), yerel bilim(indigenous science), yaşayabilirlik (viability), eskiden beri var olabilirlik (long-standing-ness),çok kültürlü bilim (multicultural science), Modern Batı Bilimi (Western Modern Science) veçok bilinen kültürel ortam (cultural setting ya da venue) terimleri bilim eğitimi içindeki yerleriaçısından tartışmaya açılmıştır. Yazı kritik sorular içermektedir. Örneğin, yerel bilimi savunanbilim eğitimi araştırmacıları -gerek Batı gerekse yerel araştırmacılar- 3.Dünya ülkelerineneyi öğütlüyor? Bilimi evrensel mi yoksa yerel mi yapalım? Yerel bilimi öğütleyenler nedengizli ırkçı (crypto-racist) olarak suçlanıyor? Nasıl oldu da kavram yanılgısı (misconception)terimi sonradan alternatif kavram/yapı halini aldı? Bilim eğitiminde hassas konular örneğin evrim, toplumun kültürel yapısına göre mi şekillenecek? Yapılandırmacılığın göreceli vepragmatik epistemolojisi eğitimi yalancı bilime (pseudoscience) sürükleyebilir mi yoksa zatensürükledi mi? Son 20 yıldır, yapılandırmacılığı en radikalinden en sosyal olanına kadar anlayıpuygulamadık mı? Yanlış mı uyguladık? Yoksa yapılandırmacılık zaten bu idi ve sonuçlarınımı görüyoruz? Tüm bu sorulardan yola çıkarak bu tartışmaların Aydınlanma geleneği ilepostmodernizm taraftarları arasında gerçekleştiği gözler önüne serilmektedir. Özgürlükçülükadına çok kültürlülüğe dayanan bir bilim eğitimi kulağa hoş gelebilir. Göreceli, her toplumafarklı bir bilim eğitiminin ve bu uygulamanın olası sonuçları olan solipsizm, narsisizm vegericilik ile bağlantısını yakalamak ise okuyucuya bırakılmıştır.
In Turkey, there have been published articles regarding multiculturalism for last ten years. However, there are not numerous articles that stress analytic approach to deepen the relationship between multiculturalism and science education in the circle of science education academia. The present article aims at bringing up the reflections of discussions in worldwide literature based on science education. The mainstream publications have mostly considered the term multiculturalism as harmonic. What if this term is articulated with science education? In the present paper, while discussing epistemological and pedagogical aspects of education, the polarization in the area can be categorized as Universalists and multiculturalists. Another classification can be threefold; postmodernists who consider scientific issues as relative, another group who predominantly accepts the effects of sociological issues over science, and the last one who recognizes rationality and authority of science. While classifying the approaches to multiculturalism and science, the terms considered as an apparatus of multiculturalism such as border-crossing, indigenous science, viability, long-standing-ness, multicultural science, Western Modern Science and cultural setting/venue., are discussed in the frame of science education. In the paper, some critical questions are brought up. For instance, what do suggest Western and local scientist? Who are advocates of indigenous science for in the Third World Countries? Do we do local or universal science? Why are the proponents of indigenous science accused of being crypto-racist? Why did the term misconception turn to alternative conception? Should the sensitive topics such as evolution be designed based on the cultural setting of society? Can the relativist and the pragmatic epistemological structure of constructivism drag science to pseudoscience or has it already happened? Didn’t we apply the constructivism although we comprehend different versions of constructivism last 20 years, such as radical or social constructivism. Were the applications of constructivism incorrect? Or were the applications of constructivism correct and right now are we gathering the outcomes of it? Based on these questions, the tension between postmodernists and the followers of the Enlightenment tradition are uncovered. The argument of science education based on the cultural setting on behalf of freedom of education might sound excellent, however the readers should ponder upon the connection between relativist science education depending on the cultural background and its application’s possible consequences such as solipsism, narcism, and reactionarism.