6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un İşlevsiz Hükümleri


BATI M.

Vergi Sorunları Dergisi, cilt.42, sa.369, ss.112-130, 2019 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Derleme
  • Cilt numarası: 42 Sayı: 369
  • Basım Tarihi: 2019
  • Dergi Adı: Vergi Sorunları Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.112-130
  • Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Vergi İcra Hukuku olarak da bilinen 6183sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü HakkındaKanun1, kesinleşen amme alacaklarının tahsilinive ödenmemesi durumunda da cebri icra yoluylatakip işlemlerini ihtiva etmektedir. Genel olarakkesinleşmiş amme alacaklarına uygulanan bu Kanun,ihtiyati tahakkuk ile ihtiyati haciz gibi uygulamalarıda içeren henüz kesinleşmemiş müstakbelamme alacaklarına da uygulana bilmektedir.Mezkûr Kanun’da hüküm altına alınan cebri icrayoluyla takibat işlemlerinin ve güvenlik müesseselerininuygulanmasında bazı hükümlerin birbiriile çeliştiği hatta bu hükümlerin Kanun’un emrettiğiaşamalarda uygulanmasının mümkün olmadığıgörülmektedir. Bu makale, söz konusu uygulamaimkânsızlıklarını ve çelişen hükümleri tespit etmeyeçalışarak, işlevsiz olan bu hükümlerin budanarakmezkûr Kanun’un daha işlevsel hale getirilmesininamaçlanması anlamında bir öneri mahiyetitaşımaktadır.
The Law No. 6183 on the Collection Procedures of Public Receivables, also known as the Tax Enforcement Law, includes the collection of the receivables of the public and the follow-up procedures in case of non-payment. This Law, which is applied to general public receivables, can also be applied to the future receivable receivables which are not finalized yet, including practices such as prudential accrual and contingent foreclosures. It is seen that some provisions contradict each other in the enforcement of prosecutions and security institutions by means of forced enforcement stipulated in the Turkish Act and it is not possible to implement these provisions at the stages ordered by the Law. This article tries to identify the impossibilities and contradictory provisions in question and is a suggestion in order to make these provisions, which are dysfunctional, more functional.