KELOĞLAN KİMLİĞİNDE TÜRK MASALLARI ANLATISI: PROPP YÖNTEMİNDE TÜRK MASALLARI


BOLAT N.

Manas Journal of Social Studies, cilt.6, sa.3, ss.201-226, 2017 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 6 Sayı: 3
  • Basım Tarihi: 2017
  • Dergi Adı: Manas Journal of Social Studies
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.201-226
  • Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Dünya edebiyat tarihinde masallar olağan üstü olaylar, kahramanlar üzerine kurulup kurgulanmaktadır. Türk masalları da anlatılarında bu mitsel özellikleri taşımaktadır. Mitsel anlatılar özellikle ilkel toplulukların içinden çıkıp nesiller boyu etkisini sürdürmektedir. Türk masal anlatıları da kendi ilkel kültürel yapısında etkili olan Şamanizm anlatılarından aktarılan öğelerle beslenmektedir. Türk kültürel yapısında İslamiyet öncesi Şamanizm inancının öğeleri etkindir ve İslamiyet'in kabulünden sonra Şaman gelenekleri kültürün içinde hızla zayıflamaya başlamış ancak tamamen yok olmamıştır. Anadolu'ya yerleşen Türkler gelirken bu özellikleri de beraberlerinde getirmiş ve masallarda yaşatmışlardır. Altay masallarında yer alan Tastaray yansıması Keloğlan masallarında da kendini göstermektedir. Kahramanlar zaman içinde yer aldığı bölgeye uygun olarak şekillense de ilkel toplumsal kültüründen de izler taşımaktadır. Bu anlatı etkisi Türk Anadolu masal ve geleneksel yapısında da izlerini sürdürmektedir. Keloğlan masalları, Anadolu insanın kendini yönetenlere söylemek isteyip de söyleyemediklerini aktardıkları, bunun yanı sıra dönem kültürünü, korku ve umutlarını da yansıttıkları araçlar olarak dikkat çekmektedir. Çalışmada, Rus biçimci Vladimir Propp'un masalın değişmez temel taşları olarak değerlendirdiği işlevlerine Keloğlan masalları yerleştirilmeye çalışılmaktadır.
In the history of World literature, tales are built on super natural events and heroes. Turkish tales also have the characteristics of these mythical features. Mythical narratives especially have born from primitive societies, and sustained their impact on generations. Turkish mythical narratives have nourished from the elements of Shamanism narratives which have a deeply impact on their own primitive cultural structure. The elements of pre-Islamic Shamanism believe are efficient in Turkish cultural structure. After the acceptance of Islam, traditions of Shamanism have rapidly lost their influence but they have not completely disappeared. The Turks, who settled down in Anatolia, have brought these features with themselves and kept alive in the tales. The Tastaray reflection in Altay tales has showed itself in the tales of Keloğlan, too. The heroes have carried traces of a primitive social culture, in accordance with the area which they have taken place over time. The influence of this narrative has continued its existence in the structure of Turkish tales and traditions. The Keloğlan tales draw attention to the fact that Anatolian people convey what they can not say and say to the self-governing, as well as instruments of the period cult, reflecting their fear and hopes. In the study, the Russian formalist Vladimir Propp is trying to place Keloğlan tales on the functions he regards as the unchanging foundation stones of the fairy.