Yoğun Bakım Hastalarında Gelişen Akut Böbrek Hasarında İskemi Modifiye Albümin ve Myeloperoksidaz Düzeyleri ile Epikardiyal Yağ Dokusu Kalınlığı İlişkisi


ÇANAKÇI E., Karataş A., DERELİ S., KAYA Y., BAYRAK T., ÇOŞKUN İ., ...Daha Fazla

Fırat Tıp Dergisi, cilt.27, sa.4, ss.269-276, 2022 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 27 Sayı: 4
  • Basım Tarihi: 2022
  • Dergi Adı: Fırat Tıp Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.269-276
  • Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Endotelyal disfonksiyonun bir belirteci olan epikardiyal yağ dokusu kalınlığı akut böbrek hasarı (ABH) ilişkisi araştırılmamıştır. Bu çalışmadaki amacımız; epikardiyal yağ dokusu kalınlığı, İMA, MPO düzeyleri ile akut böbrek hasarı ilişkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Yoğun bakım ünitelerimizde yatan 74 ABH, 74 ABH gelişmeyen olgu çalışmaya dahil edildi. ABH tanısı KDIGO kriterlerine göre konuldu. Olguların yatışının ikinci gününde rutin biyokimyasal tetkiklere ek olarak, kan IMA, MPO düzeyleri, Ferritin, Albumin, D vitamini düzeyleri bakıldı. EKO ile olguların epikardiyal yağ dokusu kalınlık düzeylerine bakıldı. Ayrıca her olgunun yaş, vücut kitle indeksi, kreatinin, e- GFR, C-Reaktif protein (CRP) düzeyleri ve APACHE II skorları kaydedildi. Bulgular: Hipovitaminoz D ile epikardiyal yağ dokusu kalınlığı arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p >0.05). E-GFR değerleri artıkça epikardiyal yağ dokusu kalınlığı değerleri azalmaktadır ve E-GFR bir birim artığında epikardiyal yağ dokusu kalınlığı değerleri 0.027 azalmaktadır (p <0.001). Albumin değerleri artıkça epikardiyal yağ dokusu kalınlığı değerleri azalmaktadır ve albumin bir birim artığında epikardiyal yağ dokusu kalınlığı değerleri 0.706 azalmaktadır (p =0.010). E-GFR değerleri artıkça IMA değerleri azalmaktadır ve bir E-GFR birim artığında epikardiyal yağ dokusu kalınlığı değerleri 0.001 azalmaktadır (p =0.040). Sonuç: Endotelyal disfonksiyon ve aterosklerotik plak oluşumu kanıtı olan epikardiyal yağ dokusu kalınlığı, ABH takibinde basit non-invazif bir markır olarak güvenle kullanılabilir.IMA ve MPO’ın her ikiside ABH takibinde güvenilir biyobelirteçler olduğu söylenebilir. Bu biyobelirteç ve epikardiyal yağ dokusu kalınlığı’nin ABH’da tespiti kronik böbrek yetmezliğinden çok daha önem arzetmektedir. Zira ABH geri dönüşümlü olabilmektedir. ABH olgularının takibinde ölçülmesi akılcı bir yaklaşım olacaktır.
Objective: The association between epicardial adipose tissue thickness, which is a determinant of endothelial dysfunction, and acute kidney injury (AKI) has not been investigated. Our aim in this study was to investigate the association between epicardial adipose tissue thickness, IMA, MPO levels and acute kidney injury. Material and Method: Seventy four AKI and 74 non-AKI cases in our intensive care units were included in the study. Furthermore, age, BMI, creatinine, e-GFR, CRP levels and APACHE II scores of each case were recorded. Results: There was no significant relationship between hypovitaminosis D and epicardial adipose tissue thickness (p >0.05). As E-GFR values increased, epicardial adipose tissue values decreased, and when E-GFR increased by one unit, epicardial adipose tissue thickness values decreased by 0.027 unit (p <0.001). As albumin levels increased, epicardial adipose tissue thickness values decreased, and when albumin increased by one unit, epicardial adipose tissue thickness values decreased by 0.706 unit (p =0.010). As the E-GFR values increased, the IMA values decreased, and when the E-GFR increased by one unit, the epicardial adipose tissue thickness values decreased by 0.001 unit (p =0.040). Conclusion: Epicardial adipose tissue thickness, which is a determinant of endothelial dysfunction and atherosclerotic plaque formation, can be safely used as a simple non-invasive determinant in AKI follow-up. Similarly, it may be assumed that both IMA and MPO are reliable biomarkers in the follow-up of AKI. Measuring epicardial adipose tissue thickness in the follow-up of AKI cases will be a rational and practical approach.