HİKÂYE ANLATICISININ SİLİNİŞİ VE OKURUN BELİRİŞİ: HÜZÜNLÜ HAZ OLARAK OKUMA SORUNU


GÜNDOĞDU A. G.

Karadeniz Araştırmaları, cilt.18, sa.72, ss.1069-1078, 2021 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 18 Sayı: 72
  • Basım Tarihi: 2021
  • Dergi Adı: Karadeniz Araştırmaları
  • Derginin Tarandığı İndeksler: MLA - Modern Language Association Database, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.1069-1078
  • Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Walter Benjamin, “Hikâye Anlatıcısı” başlıklı ünlü çalışmasında, sözlü kültürün hikâye anlatıcısının aradan çekilişi ile yazılı metinle karşı karşıya kalan okurun yaşamış olduğu krizi tartışır. Yazılı dünyada hikâye anlatıcısının beden ve sesinin silinmesiyle temelde okur ve metin başbaşa kalır. Bu başbaşalık, okuma tecrübesinin haz ve hüzün karşıtlığında açığa çıkan çift boyutlu anlam dünyasını açığa çıkarır. Hikâye anlatıcısının sesinin silinmesiyle metinle başbaşa kalan okurun metnin anlamını üretmede aktif ve özgür hâle gelmesi okumanın haz boyutunu oluşturur. Diğer taraftan, okurun hikâye anlatıcısının doğrudan aktardığı tecrübeden uzaklaşarak kendini yalnızca harflerle örülü kurgusal bir dünyada bulması okumanın hüzünlü boyutudur. Bu makale, Hasan Ali Toptaş’ın Harfler ve Notalar adlı eserindeki “Hikâye Anlatıcısına Ne Oldu?” ve “Okurun Okuru Olmak” adlı yazılarını, okuma tecrübesinin hüzünlü hazzı sorunu bağlamında analiz eder. Yazarın ünlü romanı Bin Hüzünlü Haz’a ismen atıfta bulunarak bu sorunun aşılabilmesinde okurun rolünü ön plana çıkarırken aynı zamanda tecrübe kavramını da göz ardı etmeyen bir okuma düşüncesine yer açmanın önemini vurgular. Bu amaç doğrultusunda çalışmada, Peter Brooks’un psikanaliz ile hikâye anlatıcılığı arasında kurduğu ilişki ve okur ile metin arasındaki diyalog ortamını öne çıkaran hermenötik düşünce eşliğinde, okuma pratiği içinde tecrübe alışverişinin nasıl yeniden canlandırılabileceği mütalaa edilir.
In this article “The Storyteller: Reflections on the Works of Nikolai Leskov,” Walter Benjamin discusses the crisis of the reader faced with the written text due to the disappearance of the oral storyteller. Basically, the reader and the text are alone together as the storyteller's body and voice vanish into written world. In our opinion, this position reveals the double-dimensional world of meaning that emerges in the contrast of pleasure and sadness of the reading experience. With the disappearance of that voice and body, the reader – who is left alone with the text- becomes active and free in producing their own meaning for the literary text so frequently associated with pleasure dimension of reading. This article analyzes two essays by Hasan Ali Toptaş – “What Happened to the Storyteller?” and “Being a Reader of the Reader” in Letters and Notes (Org: Harfler ve Notalar) – in the context of the problem of gloomy pleasure of reading. While it highlights the role of the reader, also it also makes room for a reading thought that does not ignore the concept of experience in overcoming this problem – referring to the author's outstanding novel, A Thousand Gloomy Pleasures (Org: Bin Hüzünlü Haz). It also discusses how the exchange of experience can be enlivened in the practice of reading in the relationship that Peter Brooks established between psychoanalysis and storytelling, or hermeneutical thought, which emphasizes the dialogue environment between the reader and the text.